Prof Dr. Ersan ŞEN: Kumar, Bahis ve Şans Oyunları Oynatma Suçu

[507] Esasında Avrupa İnsan Hakları Hukuku özünde bir kodifiye hukuk olarak değil, “vaka hukuku” (case law) olarak gelişmekte ve somut olayların yorumuna dayalı biçimde yargıcın takdir yetkisinin önü açık bırakılmaktadır; Mehmet Semih Gemalmaz “İşkence Karşısında Ulusal Yargı Çıkmazı”, Mülkiyeliler Birliği Dergisi, Mayıs 1988, Sy.95, s.9. Bu maddede yazılı hizmetlerin yapılması sırasında silah kullanılması için başkaca bir çare kalmaması veya zaruret olması şarttır. Askerler karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin için görevlendirildiklerinde aşağıda gösterilen hallerde silah kullanmaya yetkilidirler. [421] MADDE 38 – Harp okullarına alınan her öğrenciye disiplin notu verilir. Hangi cezalar için disiplin notundan ne miktarda düşüleceği yönetmelikte belirtilir. [312] Madde 30 – Şikayetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikayet edene ve lüzum görülürse şikayet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir. Adli tahkikata mevzu olan şikayet ve itirazlar hakkında Ceza ve Usul kanunlarındaki hükümler mahfuzdur. [289] Hulusi Gül, , “Anayasa Mahkemesi Kararlarındaki Mahkeme kararına eleştirel yaklaşım” AAD.

  • İptal davaları kişilerin kendi yararlarına sonuç almalarını amaçlamakla birlikte genelde hukuka uygunluğu sağlayarak kamu yararını gerçekleştirir…”[806] şeklindeki yorumlarıyla, yargı güvencesinin Hukuk Devleti ilkesinin en önemli unsuru olduğu vurgulanmaktadır.
  • Fıkrasında; “Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” denildikten sonra aynı maddenin 4.
  • Yapılan tebliğe rağmen bu yayınları iletmeye devam eden multipleks işletmecilerinin yayın iletim yetkisi, Üst Kurul tarafından iptal edilir ve bu durum Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir.
  • Aksi takdirde, meselâ, bir memura sırf cezalandırmak için tesis edilen atama ve yer değiştirme veya izne göndermeme işlemlerini, disiplin cezası gibi telakki etmek veya aynı hukuki rejime tabi tutmak gerekecektir.

“Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek” (657 SK m.125/E.b). “Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak” (657 SK m.125/D-e). “Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/D.b). “Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek” (657 SK m.125/D-a). “Yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde bulundurmak” (657 SK m.125/C-j). “Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” (657 SK m.125/C-ı). “Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek” (657 SK m.125/C.e). “Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak” (657 SK m.125/C-d). “Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/C.b). “Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” (657 SK m.125/B-d). Bu bent, iç düzendeki çalışmada verimliliği sağlamaya yöneliktir.

A-Uyarma cezası aşağıdaki fiillerin varlığı halinde uygulanır. Kurul Başkanının ve üyelerin katılamadığı durumlarda yedek üye toplantıya katılır. Kararlar oy çokluğu ile alınır, çekimser oy kullanılamaz. Çoğunluk kararına katılmayan üyeler katılmama gerekçesini yazılı olarak Disiplin Kuruluna iletir. Oyların eşitliği durumunda Başkanın oyu yönünde karar alınır. Hukukun üstünlüğünü ve adil yargılamayı benimsemiş demokratik ülkeler ve ilkelere inanlar tarafından hukuk ve ABD yargı sisteminin inanılırlığının, silahların eşitsizliğindeki orantısızlık ve yargılama yönünden ciddi anlamda sorgulanacağına inanıyorum. (6) Üst Kurula tahsis edilen frekans bantları dışındaki frekans bantları, sayısal yayına geçişin tamamlanmasını takiben Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun talebi çerçevesinde Üst Kurul tarafından boşaltılır.

Ayrım yapılması fiili bir durum olsa da, aralarında bir astlık-üstlük ilişkisi yoktur[138]. Muvazzaf askerler (subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, erbaş ve erler), hizmette bulunan yedekler, askeri okul öğrencileri (askeri mükellefiyet altında bulunmayan lise, ortaokul ve dengi askeri okul öğrencileri hariç) bu suçların faili olabilirler. TSK’da çalışan Devlet memurları ve işçiler bu suçların faili olamazlar[118]. Emre itaatsizlik suçunun maddi unsuru; hizmete ait emri tam yapmamak, değiştirmek veya sınırını aşmak suretiyle itaatsizlik etmektir. Emre itaatsizlik suçu sadece bu üç hareketten birinin yapılmasıyla oluşur[109]. Mayup kimseler, asker kişinin bulunduğu muhitin değer ve adetlerine göre halkın çoğunluğunun ayıpladığı ve arkadaşlığından ve birlikte olmaktan kaçındığı kişilerdir[68]. Örneğin, hayatlarını fahişelikle veya dilencilikle kazananlar gibi[69]. “Tekasül”; mecbur olduğu nezaret ve ihtimam vazifesinde failin lakayd bulunması demektir. Bunun ölçüsü olayın içerisinde bulunduğu hal ve şartlara göte takdir olunur, yani failin hizmetteki tecrübesi ve görevinin getirdiği sorumluluk derecesi ile ölçülür[58].

“Resmi üniforma ile genelevlere, kumarhanelere, meyhanelere, barlara ve girilmesi garnizon komutanlıklarınca yasaklı başka yerlere girenler veya sarhoşluğu gizlenmeyecek derecede olanlar 7 günden 1 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar. Sarhoşluk fiili görev sırasında işlenmiş ise verilecek ceza 15 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsidir” (477 SK m.58). Maddesi kanuna aykırı emrin yerine getirilmeyeceğini hükme bağlamıştır. Böyle bir emri alan emri yerine getirmez ve durumu üste bildirir. Üst emrinde ısrar eder ve bunu yazıyla bildirirse, emri yerine getirir. Ancak konusu suç olan hiçbir emir yerine getirilemez, getirenler de sorumluluktan kurtulamaz.

İzinsizlik cezası verilmesi nedeniyle çarşı iznine çıkamayan cezalılar normal günlük faaliyetlerini yapabilmektedir. Herhangi bir şekilde kilit altında tutulmaz veya bir odada kapalı tutulmazlar. Bu nedenle TSK’nın bünyesindeki yaşamın normal sınırlarını aşmayan kısıtlamalar içeren izinsizlik cezası, özgürlükten yoksun bırakan bir ceza niteliğinde olmadığından Sözleşme’nin 5. Şüphesiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin getirmiş olduğu en temel hak, 2.maddesiyle[497] düzenlenen yaşam hakkı olmuştur. Maddenin ilk cümlesinde “herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır.” Denilerek ayırım gözetmeksizin tüm insanların yaşamını kanun himayesine almıştır. 1.fıkranın 2.cümlesinde de mahkemece yasaya uygun bir suç nedeniyle hükmedilen ölüm cezası dışında hiç kimsenin kasten öldürülemeyeceği yasağı getirilmiştir. Fıkrası; bazı meşru şartların gerçekleşmesi halinde yaşam hakkının sınırlı olarak belirtilmiş olan durumlar çerçevesinde ortadan kaldırılmasının sözleşmeye aykırılık oluşturmayacağını belirtmiştir. Maddesinde ise cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı düzenlenmiştir. Buna göre bir mahkeme tarafından cezai bir suçtan mahkum edilen her kişinin, mahkumiyet yada ceza hükmünü daha yüksek bir mahkemeye yeniden inceletme hakkına sahip olduğu belirtilmiş, 2. Buna göre yasada düzenlenmiş hali ile önem derecesi düşük suçlar bakımından ya da ilgilinin birinci derece mahkemesi olarak en yüksek mahkemede yargılandığı veya beraatını müteakip bunun temyiz edilmesi üzerine verilen mahkumiyet hallerinde istisna getirilebileceği belirtilmiştir.

Yeter ki suç ve ceza öngören hüküm açık, anlaşılabilir ve ulaşılabilir olsun. Maddesine göre ulusal hukuk kurallarının yanında sözleşmeler, gelenek ve uygar uluslarca benimsenmiş bulunan genel ilkelerden oluşan uluslararası hukuk kuralları da suç ve ceza açısından bir kaynak değerini taşımaktadır[606]. AİHM, idari işlem ve eylemlerden kaynaklanan bazı davaları medeni hak ve yükümlülükler kapsamında görerek 6. Erbaş ve erler ile askeri öğrencilere verilen izinsizlik cezasında, cezalı sadece hafta tatilinden yararlanamamaktadır (AsCK m.185/C). Söz konusu asker kişiler, sürekli birlik ve ya kurumu içinde kalmakta ve hafta sonu çarşı iznine çıkabilmektedirler.

Sahte olarak üretilen veya sahtecilik yapılarak değiştirilen bir banka veya kredi kartını kendisine haksız kazanç elde etmek üzere kullanan kişi işlediği bilişim suçu nedeniyle 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır (TCK md. 245/3). TCK md. 245/1’de kart sahibine ait gerçek kart kullanılarak bilişim suçu işlenmekte, TCK md. 245/3’te düzenlenen bu bilişim suçu ile ise tamamen sahte üretilmiş bir kart kullanılmaktadır. Bu nedenle bilişim suçları içerisinde en ağır ceza verilmesi öngörülen suçlardandır. Sistemi engelleme, verileri değiştirme, bozma veya yok etme gibi fiillerle fail kendisine veya başkasına haksız bir çıkar sağlıyorsa bu bilişim suçu kapsamında cezalandırılacaktır. Bu fıkra kapsamındaki bilişim suçunun cezası 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıdır. Yani, fail hem hapis cezası ile hem de adli para cezası ile aynı anda cezalandırılmaktadır. Disiplin cezalarının denetim mercii olan AYİM’nin yapısı ve işleyişindeki aksaklıklar, 5982 sayılı Kanun hükümleri de göz önüne alınarak giderilmelidir. Bu kapsamda, öncelikle Başsavcılık düşüncelerinin taraflara tebliği sağlanmalıdır. Her ne kadar    AİHM Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AYİM’de görevli subay üyelerin bağımsızlığını Sözleşmeye uygun bulmuş ise de, subay üyelerin görevleri sonunda tekrar TSK kadrolarında görev yapacakları dikkate alındığında bu durum davacılar üzerinde ciddi endişe kaynağı olmaktadır. Kanaatimizce AYİM’de görevli subay üyeler ya kuruldan çıkarılmalı ya da bir daha idareye dönmeyecek şekilde emekli olana kadar atanmalıdır. Danıştay, hukuka uygun idari işlemlerden dolayı idarenin kusursuz sorumluluğunu tespit ettiği hallerde, çok kere esasını belirtmese de, tazminata hükmetmektedir.

İç hukukumuz oda ve göz hapsi cezalarını hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul etmiştir. Maddesi gereği Sözleşmeye aykırı şekilde özgürlüğü sınırlanan kişilerin mahkemeye başvurma hakları bulunmaktadır. AYİM bu kararında adeta çatışmanın, iç hukuk normlarıyla AİHM’nin yorumu arasında olduğunu ve AİHM’nin yorumunun iç hukuk normlarını etkisiz kılamayacağını ifade etmektedir. Maddesini hiç dikkate almayarak hatalı bir sonuca ulaşmıştır. İdari uyarı yazılarının yargı denetimine tabi tutulamayacağını savunan görüşler de bulunmaktadır.

Aşağıda TSK personeline uygulanan disiplin cezaları ve infaz şekilleri incelenecektir. Bu nedenle askeri öğrencilerin işleyebileceği disiplin suçları Askeri Ceza Kanunu, Disiplin Mahkemeleri Kanununu ve kendi özel kanunlarında yazılan[232] disiplin suçlarıdır. Ayrıca yasada açıkça belirtildiği üzere askeri hakimlere verilen disiplin cezaları kesparibahis. Bu cezalara karşı idari başvuru yolu da düzenlenmemiş olup bu durumun sakıncalarına ikinci bölümde ayrıntılı olarak  değinilecektir. Siyasi ve ideolojik fiillerinden dolayı ilgili makamlarca aranmakta olan kişilerin Devlet memuru tarafından görev mahallinde giz­lenmesi disiplin suçu sayılmıştır. Davranışların itibar ve güven duygusunu sarsıcı sayılıp sayılmaması mesleğin özelliğine ve fiilin niteliğine göre değişmektedir. Ayrıca disiplin cezası verilirken hizmet içi – hizmet dışı ayrımının doğru yapılması gerekir[203]. Çünkü hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusu­nu sarsacak nitelikteki davranışlar daha hafif bir cezayı gerektirmektedir. Memurun görevi sırasında amirine sözle saygısızlık etmesi di­siplin suçu olarak kabul edilmiştir. Suç kapsamına sadece görev sırasında işlenen sözlü saygısızlık fiilleri alınmıştır[200].